Miras hukuku kapsamında en çok açılan dava türlerinden bir tanesi de ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davalarıdır. Ortaklığın giderilmesi davasına konu olan taşınır ya da taşınmaz mallar, çoğunlukla miras yoluyla intikal olması sebebiyle birden fazla malikin mülkiyet hakkı söz konusu olmaktadır. Pek tabi, kişilerin kendi istekleriyle de taşınmaz ya da taşınır malı paylı mülkiyet ya da iştirak halinde mülkiyet olarak edinmesi de mümkündür. Bu tür davalar iki aşamalı olup, öncelikle ortaklığın giderilmesine yönelik dava açılmalı, işbu dava sonuçlandıktan sonra da ortaklığın giderilmesi talep edilen taşınır ya da taşınmaz malın satış memurluğu tarafından satış işlemlerinin tamamlanması gerekmektedir.
Ortaklığın giderilmesi davası, taşınmaz ya da taşınır mallara birden fazla kişinin paylı ya da iştirak halinde mülkiyeti bulunması durumunda; ilgili taşınmaz ya da taşınır mal üzerindeki paylı ya da iştirak halinde mülkiyet halinin sona erdirilmesini amaçlayan bir dava türüdür.
Ortaklığın giderilmesi davasında kural olarak, taşınır ya da taşınmaz mallara paylı ya da iştirak halinde mülkiyete sahip tüm maliklerin davaya katılmaları zorunludur. Bu davayı maliklerden bir tanesi açarak, diğer tüm malikleri davalı olarak davaya dahil edebilir. Pek tabi, birden fazla malik tarafından da diğer maliklere karşı dava açılması da mümkündür.Ortaklığın giderilmesi davasında kural olarak, davacı olmayan diğer tüm maliklere karşı davanın yöneltilmesi gerekmektedir.
Ortaklığın giderilmesi davası, kural olarak taşınmazın bulunduğu yerdeki görevli Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır.Ortaklığın Giderilmesi Davası Hakkında Bilinmesi Gerekenler?Ortaklığın giderilmesi davası kapsamında mahkeme tarafından ilgili taşınmaz ya da taşınır mal üzerindeki ortaklığın giderilmesine ve dava sonrasında yapılacak satışın nasıl yapılacağına karar verilir. Belirtmek gerekir ki, bazı durumlarda paylı ya da iştirak halinde mülkiyete konu olan taşınmaz ya da taşınır mallar hakkında mahkeme tarafından ortaklığın giderilmesine karar verilemez. Örneğin, muris Ali’nin üzerine kayıtlı 3 adet konut niteliğinde taşınmazı vardır. Muris Ali’nin mirasçısı olarak da geriye eşi ve iki çocuğu kalmıştır. Mirasçı olan eş ve çocuklar kendi aralarında bir miras paylaşım sözleşmesi imzalamışlar ve her bir mirasçı birer ev almıştır. Bu durumda hukuken miras, mirasçılar arasında fiilen paylaşılmıştır. Fiilen mirasın paylaşıldığı durumlarda mirasçılar tapuda gerekli intikal işlemlerini yaptırmasalar dahi, mirasçıların birbirlerine karşı ortaklığın giderilmesi davası açmaları mümkün değildir. Ancak, mirasın kısmen paylaşıldığı durumlarda bu durum geçerli değildir.Ortaklığın giderilmesi davasında üç ayrı talep ileri sürülmesi mümkündür. Bu talepler ise aynen taksim, paydaşlar arası satış ya da ihale usulüyle satış yapılmasıdır.Aynen taksim yapılabilmesi için, her bir malike yeterli olacak nitelikte taşınmaz ya da taşınır malların bulunması gerekmektedir. Paydaşlar arası satış talebi ise, ortaklığın giderilmesi davası karar bağlandıktan sonra mahkeme tarafından atanacak satış memuru aracılığıyla yapılacak satış işlemine sadece paydaşların katılmasına ilişkindir. Paydaşlar arası satış yapılıp yapılmayacağına mahkeme tarafından karar verilecek olup, dava aşamasında maliklerden birinin paydaşlar arası satışı kabul etmemesi halinde taşınmaz ya da taşınır mal ihale yoluyla satılacaktır.İhale yoluyla satış talebi ise, ortaklığın giderilmesi davası karar bağlandıktan sonra mahkeme tarafından atanacak satış memuru aracılığıyla yapılacak satış işlemine isteyen herkesin katılmasına ilişkindir. Dava aşamasında malikler arasında “paydaşlar arası satış” işlemi yapılması hususunda bir görüş birliğine varılamaz ise, mahkeme tarafından davaya konu taşınır ya da taşınmaz malın ihale yoluyla satışının yapılmasına karar verilir.Ortaklığın giderilmesi davasıyla ilgili olarak avukatlık hizmetlerimiz bakımından bilgi almak için iletişim kısmında yer alan bilgilerden bizimle iletişime geçebilirsiniz.